Osmanlı Devleti’nin yönetim merkezi ve padişahların konut, konaklama ve konuklarını ağırlama yeri olarak inşa edilen saray, köşk ve kasırlarımız, İstanbul’un tarihsel dokusu içinde müze-saray olarak yerlerini almışlardır. Müzecilik literatürü içinde yurdumuzdaki ilk “müze-saray” uygulamaları olan Millî Saraylar yapıları, Osmanlı döneminde kullanıldıkları gibi özgün tefrişleriyle ziyaretçiye açık ve bu yönüyle bir dönemin yaşama kültürünü gözler önüne taşıyan saltanat yapılarıdır. Cumhuriyet’in ilanından dört ay sonra, 3 Mart 1924’te çıkartılan 431 sayılı yasa ile halifelik kaldırılmış, padişahın sarayları ve her türlü emlakı ile mefruşatı bu yasanın 8, 9, 10. maddeleri ile millete devredilmiştir. 18 Ocak 1925 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Dolmabahçe ve Beylerbeyi sarayları, Millî Saraylar adı altında korunmak üzere, kurulacak Millî Saraylar Müdürlüğü yönetimine bırakılmıştır. Aynı yıl içinde Yıldız-Şale, Aynalıkavak ve Küçüksu kasırları, 1930’da Yalova Atatürk Köşkleri, 1966’da Ihlamur Kasrı ve 1981’de de Maslak Kasırları bu Müdürlüğe bağlanmıştır. 2919 sayılı TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Yasası ile 1983’te Daire Başkanlığı konumuna getirilen Millî Saraylar’a 1988’de Florya Atatürk Deniz Köşkü, 1995’te Yıldız Çini ve Porselen Fabrikası ile Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası, 1999’da ise Beykoz Kasrı bağlanmıştır. Millî Saraylar Daire Başkanlığı, 2011 yılında 6253 sayılı TBMM Başkanlığı İdari Teşkilat Kanunu ile Genel Sekreter Yardımcılığına dönüştürülmüştür. 16 Temmuz 2018 tarihli ve 30480 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan kararnamenin ardından da Cumhurbaşkanlığına bağlanmış ve Millî Saraylar Başkanlığı kurulmuştur. Veliahd Dairesi’nin 2014 yılında Millî Saraylar’a devrinin ardından, 22 Mart 2014 tarihinde Millî Saraylar Resim Müzesi ziyarete açılmıştır. Ayrıca, 2018’de Beykoz Abraham Paşa Korusu, Ankara Palas ve Yıldız Sarayı; 6 Eylül 2019 tarihinde ise Topkapı Sarayı, Millî Saraylar Başkanlığı’na devredilmiştir. 1984 yılından itibaren müze-saray olarak ziyarete açık bulunan saray, köşk ve kasırların gelecek kuşaklara özgün halleriyle aktarılabilmeleri için uzman mimar ve restoratörler tarafından özel restorasyon programları uygulanmaktadır. Saray, köşk ve kasırlarımız ile birlikte devir alınan ve kültürel mirasımızın önemli bir kısmını oluşturan her türlü mefruşat ve Osmanlı döneminde bu saray, köşk ve kasırlarda kullanılmış olan taşınırların tamamı, günümüzde Millî Saraylar Koleksiyonu olarak tanımlanmakta ve kayıt altına alınmaktadır. Eserler, türlerine göre oluşturulmuş seksiyonlar altında uzmanlarca incelenmekte ve çağdaş yöntemlerle kayda geçirilmektedir. Millî Saraylar bünyesinde oluşturulan restorasyon ve konservasyon atölyelerinde konusunda deneyimli ve eğitimli personeller tarafından restorasyon ve konservasyonları sürdürülmektedir. Millî Saraylar’a bağlı saray, köşk, kasır ve fabrikalar özenli çevre düzenlemeleri, kafeterya ve hediyelik mağazalarıyla yerli ve yabancı ziyaretçilere gezi ve dinlenme hizmetleri vermektedir. Ayrıca kurumda görevli araştırmacı ve uzmanlar tarafından bilimsel nitelikli dergi, kitap ve kataloglar, ziyaretçiye yönelik broşür ve yayınlar hazırlanmakta, tanıtım amaçlı sergiler düzenlenmekte, sempozyum, konferans gibi kültürel faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Özellikle sanat, tarih ve mimarlık konularında yayınlanmış kitaplardan oluşturulan Millî Saraylar İhtisas Kütüphanesi ile de kurum içi ve kurum dışı araştırmacılara hizmet verilmektedir.
Küçüksu Kasrı

24
Nis